Yönetimde Güç Mesafesi, Disiplin, İtaat ve Otorite
gtag.js
Yönetimde, güç ve güç mesafesi, güç mesafesini etkileyen faktörler, güven duygusu, itaat, disiplin, otorite kavramlarının karşılıklı etkileşimi söz konusudur.
Yönetici olarak güç vasıtasıyla disiplini tesis ediyoruz, itaati sağlıyoruz, tesis ettiğimiz otorite ile işlerin yapılmasını sağlıyoruz. Bu konu pratikte tüm yöneticiler için ayarlaması ve dengelemesi en zor konulardan biridir. Bu konuda tarih boyunca yöneticiler için en zor konulardan biri olmuştur. Bu yazıda Nizamülmülk -Siyasetnâme, Sun Tzu-Savaş Sanatı, Mustafa Kemal, Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl kitaplarından alıntılar yapacağım.
Şirketinize/Kurumunuza yöneticilik ve Liderlik Eğitmenini tecrübe süresine göre değerlendirdiğinizde hangisi size daha yararlı olabilir.
a)10-15 yıl
b)15-20 yıl
c)20 yıldan fazla
|
Çoğu yöneticimiz batının yazdığı kitaplardan yöneticilik ile ilgili bilgilerden yararlanmaya çalışmaktadır, bununla birlikte insanlığın olduğu her yerde yönetim esasları aynıdır. Bu nedenle alıntı yaptığım kitaplardaki esasların benzerliğinin dikkatinizi çekeceğini düşünüyorum. Büyük lider Mustafa Kemal Atatürk yazmış olduğu Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl kitabında bu konuya değinmektedir. Atatürk'ü 10 Kasım münasebetiyle saygı ile anarken sizlere kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Yöneticinin gücü kullanması sonucu insanlar arasında oluşan güç mesafesi kavramı yalnızca kişilerin arasındaki mesafeyi değil aynı zaman da örgüt kültürünü ve ortak akıl yaratılması gibi iş hayatındaki birçok faktörü etkilemektedir. Bu faktörleri ve etkileşimlerini ele alacağım
Yönetici olarak disiplini tesis etmek, iş yaptırmak için güç kaynaklarına sahip olmamız gerekir. Bu güç kaynaklarını güç kaynaklarını kullanarak ilişkileri, örgüt kültürünü ve iletişimi şekillendirebilmekteyiz.
Şirketinize/Kurumunuza yöneticilik ve Liderlik Eğitimi için eğitmen değerlendirme sürecinde, Eğitmenin geçmişte kaç kişiyi yöneterek tecrübe kazanması sizin için yeterlidir. a)5-25 kişi b)26-50 kişi c)50 den fazla |
Kullandığımız güç kaynaklarını iki başlık altında isimlendirebiliriz. Bunlar pozisyondan kaynaklanan güç ve kişisel özelliklerden kaynaklanan güç olarak sınıflandırabiliriz.
Pozisyondan kaynaklanan güç, zorlayıcı (cezalandırıcı güç), ödüllendirme ve yasal güç olarak sınıflandırılabilir.
Kişilikten kaynaklanan güç ise uzmanlık gücü, bilginin gücü ve ilişkinin gücü, Karizmadan (kişiliğinden) kaynaklanan güçler olarak sınıflandırılabilir.
Kişi sahip olduğu güce ve bunu kullanım şekline göre kurum içinde kendisine yer edinmektedir. Güç seviyesine göre edindiği pozisyona bağlı olarak insanlarla arasında güce dayalı olarak oluşan mesafe güç mesafesi olarak adlandırılmaktadır.
Güç mesafesi Hofstede'e göre, örgüt üyelerinin statü, zenginlik, yakışıklılık, büyüklük ve saygınlıktan kaynaklanan gücün eşit olmayan dağılımını kabul etme derecesidir. Gücün edinimi ve kullanımı iletişimden etkilenmektedir. Kişinin davranış biçimi, tutumu, yakınlık göstermesi, ses tonu ve diğer unsurlar ile insanlar arasındaki mesafenin ayarlanmasında etkin olmaktadır. Kişilerin arasında oluşan güç farkı, diğer deyişle güç mesafesi iş ve toplum hayatında birçok konuda belirleyici olmaktadır. Bunlar;
þ Düşük güç mesafesinde insanlar arasında eşitsizliğin en aza inmesi beklenirken, yüksek güç mesafesinde eşitsizliğin olması beklenir ve bu desteklenir. Buna örnek olarak batıda bir ülkede Başbakan işine bisiklet ile giderken, güç mesafesi yüksek toplumlar da konvoylar ve pahalı araçlarla gidilir ve güç mesafesi yüksek toplumlarda İnsanlar bunu normal karşılar ve böyle olmasını bekler.
þ Güçlü insanlar daha bağımsız olmalı ve güçsüz insanlar onlara bağımlı olmalıdırlar. Yönetimde kararların hep üst yönetimce alınması ve alt kademelerin söz hakkı olmaması buna örnek olarak gösterilebilir. Ülkemizde katılımcı yönetim anlayışı güç mesafesinin yüksekliğinden henüz oluşmamıştır.
þ Düşük güç mesafesinde hiyerarşi sorumluluk ve yetki düzeyini gösterirken yüksek güç mesafesinde var olan farklılıkları haklı göstermek için kullanılır. Şatafatlı harcamalar, giyimler, ağırlamalar, elde edilen gücün hakkı olduğu anlamına gelir. Örneğin, Azim Premjiyi Hindistan'ın teknolojik hizmet devinin başkanı ve Hindistan'ın en zengin teknoloji kralı olarak tanınıyor. Azim Premjiyi diğer zenginlerden farklı kılan şey, işe her gün üç tekerlekli arabalarla gidip gelmesi ve sade yaşam tarzıdır. Şimdi toplumumuzda borç alarak şatafatlı düğün yapanları hatırlayınız.
þ Düşük güç mesafesinde insan odak iken, yüksek güç mesafesinde merkezi otorite odaktır. Ortak akıl yaratma ve danışma azdır, inisiyatif kullanma azdır. Yüksek güç mesafeli toplumda her kararı tek yönetici vermeye gayret eder.
þ Düşük güç mesafesi olan toplumlarda çalışan fikrini iletmek ister ve bu mümkün olabilir, Yüksek güç mesafesi olan toplumlarda teklif, çözüm önerisi, danışma mekanizması daha azdır.
þ Düşük güç mesafesinde maaş ölçeğinde fark az iken, yüksek güç mesafesi olan toplumlarda maaş farkı yüksektir. Toplum kültürünün sonucu olarak bu farkı insanlar pek sorun etmez. Milletvekili maaşları ülkemizde memur maaşlarından çok yüksektir bununla birlikte toplum bunu genellikle sorun etmemektedir.
þ Yüksek güç mesafeli toplumlarda çalışanlar kendilerine ne yapılması gerektiğinin söylenmesini beklerler ve kendileri emir almadan genellikle hareket etmezler. İş hayatında çevrenize bakınız, herkes sorumluluk bende olmasın anlayışı ile ne yapılması gerektiğinin söylenmesini yani sorumluluğun üst tarafından alınmasını beklemektedir.
þ Düşük güç mesafeli toplumlarda herkes eşit haklara sahip olduğuna inanır, Yüksek güç mesafeli toplumlarda ayrıcalıklar normal kabul edilir. Bazı işyerlerinde yöneticiler çalışanlar ile sıraya girip yemek alırken, bazı işyerlerinde yöneticiler kendilerine sıra beklemeden servis yapılmasını bekler, Yemek menüsünün değiştiği iş yerlerinin olduğu bilinen bir gerçektir. Bu yaklaşımı Genel Müdür, daire başkanı, bakan, vali benzer şekilde ele alır ve toplum tarafından bu davranışlar normal kabul edilir.
Gücün kaynaklarına ve kullanım şekline bağlı olarak yöneticiler kişisel iletişim şekillerini tercih etmektedir. Her yöneticinin iletişim tarzı ve insanlara yaklaşımı farklıdır. Gücün kullanım sürecinde, iletişim şekli ve bazı bazı faktörlerin devreye girmesi ile güç mesafesinin oluşumu etkilenmektedir. Bir genel Müdür, şirkette en üst seviyede pozisyondan kaynaklanan güce sahip iken, çalışanları ile kurduğu diyalogla, kişilerin kendisine yakınlık hissetmelerini sağlarken, onların güç mesafesini daha az hissetmelerini sağlayabilmektedir. Ast veya Üst güç mesafesinin oluşumunda karşılıklı rol sahibidir.
Şirketinize/Kurumunuza yöneticilik ve Liderlik Eğitimi için eğitmen değerlendirme sürecinde, Eğitmenin sizce hangi özelliği diğerlerinden daha öncelikli olmalıdır. a)Güzelliği b)Teorik Bilgisi c)Tecrübesi |
Alttaki faktörler genel olarak güç mesafesinin daralmasına veya açılmasına neden olabilmektedir. Bazen patron bir kişiye yakınlık gösterirken başka bir kişiye çok ters davranabilmektedir. Çevrenizde yönetici-çalışan ilişkilerinde alta yazılan nedenlere bağlı olarak güç mesafesinin değiştiğini yaşayarak öğrendiğinizi düşünüyorum.
þ Eğitim: Eğitim ve eğitimin sağladığı etiket alt kademedeki insana avantaj sağlamakta ve güç mesafesinin azalmasına neden olmaktadır. Bir Boğaziçi mezunu kazandığı eğitim etiketi nedeni ile güç mesafesini, Anadolu üniversitesinden mezun bir çalışana göre azaltma avantajına sahip olabilmektedir.
þ Bilgi: İş hayatında çalışanın edindiğini bilgi ve tecrübeye üst kademe tarafından önem verildikçe güç mesafesi çalışan için azalmaktadır.
þ Giyim: Şık ve düzgün giyim iş hayatında her zaman insana avantaj sağlamakta ve güç mesafesinin daralmasında etkin bir faktör olarak rol oynamaktadır. "Ye Kürküm Ye " deyimi aslında kendisini göstermektedir.
þ Yakışıklılık: Birçok ilanda gördüğümüz presentable olmak deyimi, düzgün bir fiziğe sahip olmak, kişiler arasında ilk izlenimin olumlu oluşmasına ve güç mesafesinin azalmasına neden olabilmektedir. İnsanlar çekici kişilere genel olarak olumlu davranış göstermektedir.
þ Güzellik: İş hayatında güzel ve çekici hanımlara kişilerin samimi davranma, güç mesafesini azaltma girişimleri görülebilmektedir.
þ Fiziksel olarak büyüklük: Güç mesafesinin oluşumunda fiziki büyüklük gizli bir faktördür, çok uzun boylu veya güçlü fiziğe sahip olan kişilere güç mesafesi koymak ve gücü hissettirme sanırım içgüdüsel nedenlerle yöneticiler için biraz daha zor olmaktadır.
þ Sunum Becerisi: Sunum becerisi iş hayatında fikrini, kendini kabul ettirmek için oldukça önemli bir unsur olarak günümüzde iş hayatında yerini almıştır. Çok iyi bir fikri olup sunamayan ile basit bit fikri allayıp, pullayıp sunan insanların farklı güç seviyelerine ulaştıkları iş hayatının yadsınamaz bir gerçeğidir.
þ Karizma: Karizmatik bir kişiliğe sahip olmak, iş hayatında güç mesafesini açmak veya daraltmak için avantaj sağlayabilmektedir.
þ Özgüven: Özgüven güç mesafesini açmak veya daraltma konusunda çok önemli bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Özgüvene sahip olan insanlar her toplumda kendilerine yer edinebilmektedir. Bazen bulunduğu pozisyonun çok daha üstünde kişilik gücüne dayanarak güç mesafesini ayarlama imkânına sahip olmaktadırlar.
þ Zenginlik: Para sahibi olmak ve bunun getirdiği güce sahip olanlar, iş hayatında daha bağımsız davranabilmektedir, Anadolu deyimi ile "eyvallahı olmamak" deyimi burada yerini bulmaktadır. Paranın gücüne bağlı olarak güç mesafesini daraltmakta, alt pozisyonda çalışanlara avantaj sağlayabilmektedir.
þ Sosyal Çevre: Kişinin sosyal çevresi çalışana güç kazandırmaktadır, çevrenize bakınız! Aileden sosyal sermayeye sahip olan kişiler genel olarak, iş hayatlarında nasıl hızlı terfi etmekte ve ne kadar kolay iş bulmaktadır. Günümüzde sosyal çevre ve ilişkinin gücü giderek önem kazanmaktadır. Buna bağlı olarak sosyal çevreden güç alanlar güç mesafesini daraltma ve yönetime fikirlerini daha kolay iletme fırsatına sahip olmaktadırlar.
Güç mesafesi arttıkça kişilerden itaat beklenmektedir. İtaatli insanlar uyumlu çalışanlar olarak nitelenmektedir. Güç mesafesi yüksek toplumlarda ilişki ve iş yapış şekline bağlı olarak disiplinin oluşumu devreye girmektedir.
Disiplin Latince; öğretmek, terbiye etmek demek olan discipulus kelimesinden gelmiştir. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı veya yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyması durumu, sıkı düzen, düzence, düzen bağı, zapturapt anlamına gelmektedir.
Ülkemizde bir kişi için çok disiplinli demek iletişimde sert ve katı bir yapıda olduğunu ve o kişi için güç mesafesinin fazla olduğu anlamına gelmektedir. Ülkemizde disiplin terimi güç mesafesinin yakın veya uzak olduğu anlamını gizli olarak taşımaktadır. Disiplin kelimesi yazılı olmayan kurallardan güç mesafesini ve gücün kullanılma biçimini ve bunlara bağlı olarak iş yapılmasını içermektedir.
Güç mesafesinin oluşumu ve korunması, gücün kaynağına ve bilgi, eğitim, yakışıklılık, güzellik, giyim, karizma, Sosyal çevre, zenginlik faktörlerinin etkisiyle kişilerin iletişim şekline bağlı olarak belirlenmekte ve kişiler bu mesafeyi algılarına göre daraltmakta veya açmaktadırlar.
Genelde bu mesafenin daraltılması üst kademenin elindedir. Üst makam güç mesafesini açmakta veya daraltmaktadır. Bunu bazı yönetici çalışan ilişkisinde samimiyetin derecesi olarak adlandırmamız yanlış olmaz.
Güç mesafesini ayarlayamamak, kişilerle çok yakın ilişki kurmak, iş hayatında yönetici çalışan ilişkisini arkadaş ilişkisine ve aşırı samimiyete çevirme zaman zaman söz konusu olabilmektedir.
Kişiler arasında oluşan mesafenin oluşumu tamamen algısal bir konudur, kimse bir başkasına pozisyonun ve kişiler ile mesafesinin ne kadar olacağını söylemez ve bunun bir standardı yoktur.
Kişi tecrübesine ve güç mesafesini etkileyen faktörlere bağlı olarak algıladığı mesafede durmayı tercih edecektir. Bu güç mesafesi üst veya alt kademede olan her insan için geçerlidir. Güç mesafesi iki tarafın tercihi ile belirlenirken, asıl belirleyici genel olarak üst kademede olan kişidir.
Güç mesafesinin daralması ve samimiyetin artması durumunda disiplin ve itaat konusunda aksaklıklar olabileceği endişesi her çağda yöneticilerde oluşan bir endişedir.
Siyasetname'de nizam-mülk şöyle demektedir. "Padişahların, yanlarında rahatça hareket edeceği, içlerini dökeceği, kendilerine lâyık nedimler (Arkadaş, yakın dost. Yüksek makamdaki kişileri hoş sözlerle, güzel fıkra ve hikâyelerle eğlendiren kimse) edinmekten başka çareleri yoktur. Devlet ileri gelenleriyle, reislerle, ordu kumandanları ile sık sık bir arada oturması, padişahın haşmet ve hürmetine zarar vererek, onları cesaretli kılar."
Bu yaklaşıma göre iletişimde mesafenin daraltılmasının itaat ve disipline olumsuz etki yapabileceği açıkça anlatılmaktadır. Aşırı samimiyetin itaat ve uyumu yok edebileceğini söylenmektedir.
İş hayatında güç mesafesini ortadan kaldıracak, aşırı samimiyetin tesis edilmesi, özel hayata ve kişisel gizli bilgilerin paylaşımı ilk bakışta takım ruhu ve işbirliği gibi görülebilirken, iş hayatında bir müddet sonra yaşanan olaylar ile aşırı samimiyetin olumsuz yansımaları iş yapış şeklinden, insani ilişkilere kadar yansıyabilmektedir.
Bu hususta siyasetname'de nizam-mülk şunu tavsiye etmektedir, "Padişahın nedim ve yakınlarının işlerinin nasıl yapılacağı Padişahların, yanlarında rahatça hareket edeceği, içlerini dökeceği, kendilerine lâyık nedimler edinmekten başka çareleri yoktur. Nedim üstün özellikli, faziletli, güzel yüzlü, inançlı, sır saklar ve temiz giyimli olmalıdır. Kitaplardan, kıssalardan ve cinsel hikâyelerden pek çok şeyleri hatırlarında tutmaları ve bunları tatlı tatlı, her zaman güler yüzle ve birbiriyle irtibatlı olarak anlatmaları gerekmektedir."
Bu anlatımdan yönettiği insanlar ile aşırı samimiyet kurmak yerine, kendisine iş çevresi dışından dost edinmesi gerektiği tavsiye edilmektedir. Bu anlatımdan yöneticinin bazı konuları cinsellik gibi çalışanları ile konuşamayacağı ve bu konuların mesafenin ortadan kalkmasına neden olacağı açıkça vurgulanmaktadır. Kısaca İş ve özel hayatınızı karıştırmayın demektedir.
Üst ve ast arasında güç mesafesinin oluşumunda diğer bir faktör güven duygusudur. Güven tamamen algısal bir unsurdur. Özellikle ast kademede olanlar için çok önemlidir, çalışanlar yöneticilerine güven duymadıkları sürece güç mesafesini daraltmazlar ve fikirlerini açıkça ifade etmezler.
Mustafa Kemal Atatürk Kumandan ve zabitan ile hasbıhal kitabında şöyle ifade etmektedir." Ordunun temeli ve her bir başarının birinci şartı olan askerî disiplin yani astları emrin muhtevasına göre çalıştırmak için bulunması şart olan güveni sağlamak maksadıyla kullanılacak yöntemler ve nedenler yalnız erlerle subay arasında geçerli olmayıp bütün üstler ve astlar arasında uyulması gereklidir."
Askerlik, işleri yürütme değil, insanları sevk ve idare sanatıdır. Birçok kişinin, bir kişinin emriyle hareketi ancak bu disiplinle mümkündür.
Büyük lider, Komutan disiplin, itaat ve güveni birlikte ele almaktadır. Atatürk, Disiplinin oluşması için işin nasıl yapılacağının açıkça anlatılması ve kişinin bu işi yapabilecek niteliklerde olmasının gerekli olduğunu ifade etmektedir.
Güven oluşması ise disiplinin oluşması için hayati bir önem haizdir. Güvenin oluşması ise algısal bir konu olup, duygulara bağlı olarak oluşmaktadır. Çalışanlar arasında güven oluşmadan otoritenin tesisi, disiplinin kurumsallaşması mümkün değildir.
Üste karşı oluşacak güven duygusu algısal bir konu olduğu için güç mesafesinin korunmasını veya değişmesini etkileyebilmektedir. Yönetici güç mesafesini daraltmak için özel çaba sar etse dahi astı eğer güvenmiyorsa mesafeyi uzak tutmak için çaba sarf edecek ve her zaman gerçek düşüncelerini saklama eğilimde olmayı tercih edecektir.
Güç kaynağı ve gücün kullanım biçimi güç mesafesini belirlerken, mevcut güçle disiplinin tesisi ve işlerin yapılması sağlanmaktadır.
Sun Tzu, "Askerlere sevgide aşırıya kaçılmaması gerektiğini, aksi taktirde askerlerin kolayca haşarı çocuklara dönüşebileceğini de uyarmadan edemez."
Sun Tzu yıllar önce aşırı sevgi (samimiyet bağının) şımarmaya neden olacağını yazmış, sizce bugün bu hususta değişen bir şey var mı?
İş hayatında üst ve ast arasında Enseye Tokat…. seviyesinde kurulacak ilişkinin genel olarak zarar verdiği kişi ast pozisyonda çalışan olmaktadır. Genelde kişinin işine son verilerek veya mobbing ile işten ayrılmasının sorunu çözdüğü düşünülmektedir. Bu yanlıştır, sorun çözülmemektedir, çünkü yöneticinin bu davranışı diğer çalışanlar tarafından görülmekte ve bilinmektedir, buna bağlı olarak örgütsel kültürü darbe almakta ve yöneticiye karşı oluşan güven duygusu hasar görmektedir.
Yönetici makamının verdiği güce sahip olabilir, bu gücü istediğinde kullanabilir. Bu konuda Sun Tzu şöyle demektedir. "Komutanına güven duymayan askere ceza verildiğinde asker komutanına itaatkâr olmayacaktır. İtaatsiz asker ise asla zafer kazanamaz. Komutanına inanan askere ceza uygulanmazsa asker komutanına güvenini yitireceğinden yine başarısız olacaktır."
2500 yıl önce Sun Tzu disiplinin tesisinde, işlerin yapılmasında, başarı elde edilmesinde güven duygusunun önemli olduğunu açık açık vurgularken, gücün yanlış kullanımın olumsuz etkisini gündeme getirmektedir. Günümüzde değişen bir şey yoktur.
Sun Tzu felsefesine göre insanlara iyilik, itimat ve adaletle davranın ki onlar da sizinle özdeşleşsinler ve mutlulukla itaat etsinler.
Buradan yöneticinin davranış biçiminin, güç mesafesinin çalışanlar arasında adil kullanımının, iletişimin ve güven duygusunun oluşmasında önemli olduğunu anlıyoruz. Bunun sonucu olarak takım ruhunun oluşacağını, itaat ve otoritenin etkileşim içinde olduğunu anlıyoruz.
Akademik çalışmalarda her kavram ayrı yarı ele alınabilmektedir, bununla birlikte pratikte tüm kavramlar ve faktörler karşılıklı etkileşim halindedir. Yönetici gücü ile otoritesini ve disiplini tesis ederken çalışanları ile tesis edeceği samimiyet seviyesini ve iletişim kalitesini de belirlemektedir. Bunlara bağlı olarak itaat ve güven duygusu etkilenmektedir.
Gücün kaynağı, Güç mesafesi, Otorite, İletişim şekli, İtaat Disiplin, Güven kavramları pratikte birlikte çalışmaktadır. Bunların nasıl kullanılacağı yıllar içinde tecrübe edilerek öğrenilmektedir. Tanımları kâğıt üzerinde okumakla, pratikle kullanmak ve hayata geçirmek arasında çok fark vardır.
Yönetim sürecinde insan ilişkilerinizi sürdürürken iş ve özel hayat dengesini kurmayı, yakınlık gösterirken suiistimal edilmekten kaçınmayı, aşırı samimiyetin itaat duygusunu etkileyebileceğini, bunların disiplin, iş yapılışı ve örgüt kültürüne etkileri olacağını düşünerek, insanlar ile mesafenizi ayarlayınız.
Yönetirken insanların sizi sevmesini değil, sizi saymasını sağmalısınız. Güç mesafesini daraltıp size çok yaklaşarak, sadece süper, çok iyi yaptınız, en iyisini siz bilirsiniz diyenlerin, sizi kandıran dalkavuklar, yalakalar olabileceğini unutmayınız.
Saygılarımla
Kaynaklar
HOFSTEDE, Geert (1994) Cultures and Organizations Software of the Mind, Great Britain: Harper Collins Publishers.
Kurmay Yarbay Mustafa Kemal, (2010) Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl, Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları
Nurettin BAYBURTLUGİL, (1981)Nizamülmülk -Siyasetnâme -Dergâh Yayınları
Adil DEMİR, (2008),Sun Tzu-Savaş Sanatı- Kastaş Yayınları
https://investinholland.com/the-netherlands-the-worlds-most-successful-cycling-nation/
https://www.yenisafak.com/en/news/100-vehicles-meet-saudi-king-at-ataturk-airport-2450830
https://www.ahaber.com.tr/galeri/yasam/servetlerine-ragmen-sade-bir-yasanti-suren-7-is-adami/3