• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Ana Sayfaya Dönüş

En Çok Okunan Yazılarım

Güncel 

Yazılarım

Yorumlar

İletişim

Toplu Yaşam Bölgeleri için Deprem Eğitimi

(gtag.js)
Toplu Yaşam Bölgeleri için Deprem Eğitimi;

Eğitimi Katılacaklar   :Siteler, TOKİ konutları, Lojmanların yönetim kurulları ve Sakinleri,
Süre                             : 2.5 saat
Eğitim iki bölümden oluşmaktadır.                     

A.Bölüm I Güvenli Yaşam
B.Bölüm II Toplumsal Bilinç ve Toplumsal Sorumluluklar

1999 yılında yaşadığımız büyük deprem Depremin karşılaşacağımız bir gerçek olduğu konusunda toplumsal bilincin artmasına ve risklerin anlamamıza ve yol açtı. Aileler güvenli yaşam konusunda hazırlık yapmalarına ve konuyu gündemlerine almalarına rağmen ülkemizde gündemin çok hızlı değişmesi nedeniyle, deprem konusunda yapılacaklar konusu kriz anlarında gündeme gelirken kısa süre sonra unutulmakta veya önceliğini kaybetmektedir.

1999 yılı depreminden neleri fark ettik, öncelikle doğal afetlerin yaşantımızın bir parçası olduğunu, engellenemeyeceğini fark ettik. Buna karşılık gene aynı acı tecrübe ile, afet tehlikesinin her zaman var olmasına karşın, bilinçli ve hazırlıklı olduğumuz takdirde afet risklerinin ve afetlerin yol açabileceği kayıpların en aza indirilebileceğini öğrendik.

Diğer yandan 1999 depremleri gibi çok yıkıcı ve yaygın afetlerin, devletin, derneklerin, vakıfların afete müdahale olanaklarını zorladığını, kurtarma ekiplerinin ve yardımların afet bölgesinin tümüne kısa sürede ulaşmasının mümkün olmadığını yaşadık, Buradan çıkarılacak ders ise büyük İstanbul depreminde bize yardımın ne zaman geleceğinin belirsiz olduğudur.

Yapılan tahminlere göre muhtemel büyük İstanbul depreminde 50 bin binanın hasar alacağı tahmin edilmektedir. Her binaya bir ambulans gitse 50 bin ambulans, her apartmana bir kurtarma ekibi gitse 50 bin kurtarma ekibi demektir. Bunun ise imkânsız olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.

İlk yardım ve Kurtarma yardımlarının gelmesi bir yana yaşamı sürdürmek için ulaştırılacak yardımların 17 milyonluk bir şehirde nasıl olacağı ve bu yardımların nereden ve nasıl tedarik edileceği soruları insanın muhakemesini sıkıntıya sokmaktadır.

Sitelerde Oturan ailelerimizde evlerimiz güvenli olduğu algısı genel olarak yaygın olmakla birlikte, bu kanaatin dayandığı bilimsel bir rapor veya test olup olmadığı site sakinlerine sorulduğunda bunun duyumlara dayandığı görülmektedir.

Depremde evlerimizin ne hasar alacağını tahmin edemiyoruz, Buna göre 1999 yılından edinilen derslere göre deprem öncesi, süresi ve sonrasında site yönetimleri ve site sakinleri olarak neler yapabileceğimizi gözden geçirmememiz ve depreme hazırlık yapmak için önlemelerimizi almamız toplumsal bir zorunluluktur.

Site sakinlerinin, gönüllülerin iyi koordine ve organize olması durumunda önemli bir güç haine geldiği bir gerçektir.

İstatistikler enkazdan insan kurtarmada ilk aşamada kurtarılanların %41 ini ve kendi kurtulanların %7 olduğunu ifade etmektedir. Bu rakamlar site yönetim ve sakinlerinin Deprem için organize olmalarının bir zorunluluk olduğunu ifade etmektedir.

Büyük depremden sonra Devletin elinin bize yetişmesi gecikeceği düşüncesi ile bugünden itibaren Site Sakinleri olarak organize olmalı ve Muhtemel Büyük Deprem için hazırlıklarımızı yapmalıyız.

Eğitimin Amacı; Site Sakinleri için Toplumsal bilinç ve Toplumsal sorumluluklar kapsamında;

Deprem tehlikelerinden korunmak için ne yapılması gerektiğini bilen, Komşularının da aynı bilinç ve duyarlılığa ulaşması için çaba harcayan,

Herhangi bir deprem sırasında ve sonrasında nasıl davranması gerektiğine bilen, organizasyondaki rolü gereği çevresindekilere ve bu alanda çalışan diğer görevlilere yardımcı olan,

Sitede belirlenen ekip organizasyonunu sürekli etkin tutmak için üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getiren (Bu maksatla eğitimlere katılmak, tatbikat ve toplantılara katılma bilincine ulaşmak)

Deprem sonrası ve Öncesinde ilgili kamu görevlileri ve diğer sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde çalışarak, depreme hazırlık düzeyinin ve deprem sonrasında yaşam kalitesinin korunması ve sürdürülmesi için çaba gösteren kişidir.

Bu eğitim hafta sonları, akşamları veya çoğunluk katılımın sağlanacağı hafta içi günlerde yapılabilir. ( Sitelerde herkesin katılacağı bir eğitim saati belirlemek, iş hayatının bir sonucu olarak mümkün değildir. Maksimum katılımla eğitim icra edilebilir.

Bu maksat ile bu deprem eğitimi site sakinlerinin, kadın, Erkek, çocuk olmak üzere toplu olarak katılmaları ve edinilen tecrübelere katkı sağlayarak site yönetimlerinin faaliyetlerine gönüllü olarak destek sağlamalarının hayati bir konu olduğu bilinmektedir.

Site yönetimlerinin alacağı kararların uygulanması için toplumsal katılım ve gönüllük gerekliliği bir ön şarttır. Gönüllü katılım olmadıkça deprem sonrası için organizasyon yapmak ve deprem öncesi çalışmaları yürütmek mümkün değildir.