• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Ana Sayfaya Dönüş

En Çok Okunan Yazılarım

Güncel 

Yazılarım

Yorumlar

İletişim

Fergana Vadisi, Afganistan ve Kabil Havalimanının Korunması

(gtag.js) Bu yazıda beyin fırtınasında yer alması muhtemel hususlar ve ülkelerin mevcut durumları kısa, orta ve uzun vadede bölge ve ülkemize olabilecek etkileri değerlendirilmiştir.

Ülkemizin askeri, istihbarat ve dışişleri bürokrasisinin; yazıda ele konuları daha geniş bakış açısı ve kapsamlı bir beyin fırtınası ile değerlendirdikten sonra Hamid Karzai Havalimanı güvenliğinin Mehmetçik tarafından yürütülmesine karar verdiklerini umut ediyorum.

Ülkeleri etkileyecek faktörler, Türk strateji ve zekâ oyunu Mangala'da (Köçürme) olduğu gibi ülkelerin, etnik grupların hamlelerini belirlemeye yardımcı olabilecektir.

Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasındaki Fergana Vadisi, Orta Asya nüfusunun %25'ini barındırır.

Büyük devletler bir bölgede sınır yapılandırmaları yaparken gelecekte o bölgede ülkeler arasında gelecekte doğacak çatışmalardan istifade etme veya hakem rolü oynayarak bölgede etkinliğini etkinliklerini sürdürecek planlama yaparlar. Bunun örneğini Suriye ve Irak sınırlarımızda görüyoruz. Bu kapsamda etnik yapıları, su kaynaklarını, petrol doğalgaz ve yolları dikkate aldıkları bilinen bir gerçekliktir. Bu planlama ile gelecekte çıkacak sorun ve çatışmalarda öteki devleti sopa olarak kullanarak bölgede egemenliklerini sürdürürler.

Bu yaklaşıma uygun olarak Sovyetler Birliği Orta Asya'da oluşabilecek bir birliği engellemek için yapay sınırlar oluşturmuş ve bölge halklarının arasına nifak tohumları ekmiştir. Bugünün Fergana Vadisi’ndeki karmaşık sorunlarını bilerek inşa etmiştir.

Bölgede toplam 9 eksklav alan bulunmaktadır. Eksklav tabiri bir devletin topraklarının bir bölümünün, başka bir devletin toprakları nedeniyle ayrılmış olması durumunu tanımlamakta kullanılıyor. Basit anlatımla başka bir devletin toprakları, komşu devletin sınırları içinde kalan bir ada niteliğindedir. Bölgedeki sınır sorunları yol altyapı, maden, doğalgaz, petrol ve su kaynaklarının paylaşımının yanı sıra etnik kökenli çatışmalara yol açmaktadır. Tabloda görüldüğü bölgedeki devletlerin arasında sınır sorunların etkilediği karmaşık sorunları vardır.  
            

 

Özbekistan’ın Kırgızistan’da

Kırgızistan’ın Özbekistan’da

Tacikistan’ın Özbekistan’da

Tacikistan’ın Kırgızistan’da

1

Soh

Barak

Sarvan

Voruh

2

Şahimerdan

 

 

Batı Kalacha 

3

Taş-Döbö

 

 

 

4

Çon Kara

 

 

 

5

Tayan

 

 

 

 
ABD ve Fergana Vadisi;

ABD'nin Afganistan'dan çekilme kararını, 20 yıldır sürdürdüğü savaşta 2500 civarında Amerikan askerinin ölmesi ve daha fazlasının yaralanması ve neticesinde toplumda oluşan olumsuz havayı ortadan kaldırmak, bölgedeki askeri operasyonların getirdiği ekonomik yüklerden kurtulmak ve Afganistan'da kaldığı süre içinde belirlediği hedeflere ulaşamaması nedeni ile verdiği değerlendirilebilir.

Bir ordunun aynı anda birçok bölgede operasyon yapması, insan kaynağı ve imkânları ile sınırlıdır. Gelecekteki planlamalar yönetim kadrosunun kararlarını etkiler. ABD bir sonraki aşamada kullanmayı planladığı kuvvetlerini geri çekerek yeniden dinlendirecek, eğitecek ve aldığı derslere göre yeniden yapılandıracaktır.

Afganistan'dan sonra ABD'nin muhtemel hedefi Orta Asya'da konuşlanmaktır. Bu maksatla askerlerini geri çektiği ve Orta Doğu'dan çekilmeye devam edeceği düşünülebilir.

Bu maksatla bölgedeki gelişmelere taraf olmak, devletleri ve etnik yapıları etkileyerek Orta Asya’daki nüfuzunu arttırmak isteyen devletlerden biri olan Amerika Birleşik Devletleri, bölgedeki çalışmalarını uzun süredir sürdürmektedir. Bölge gençlerinde, yüksek bir milliyetçilik duygusu ve inanç değerleri ile yoksulluğa bağlı yüksek bir sahip olma güdüsü vardır.

Bu kapsamda son yıllarda çekilen filmlerde Fergana Vadisi, devlet yönetimleri, fakir halk ve diktatör kavramlarının kullanıldığına dikkatinizi çekmekte yarar görüyorum. Bilgi Harbi teknikleri sahada yerini almış durumdadır.

ABD Afganistan'da olduğu sürece Afganistan'da yaşayan Kırgızlar, Tacikler ve Özbekler etnik kimlikler ile bireysel ve kurumsal ilişkiler kurmuştur. Yalnızca bu kültürleri tanımakla kalmamış, etnik yapıların ileri gelen aile ve yöneticileri ile kişisel ilişkiler kurmuştur. Bu ailelerin bir kısmının çocukları veya kapasite olarak uygun görülenleri ABD ve Afganistan'da eğitilmiş, gelecekteki kullanımlar için hazırlanmıştır. Afganistan'daki etnik yapının Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan devletlerinin nüfus yapılarına benzerliğine bakıldığında ve mevcut akrabalıklar dikkate alındığında bunun ne derece önemli olduğu anlaşılacaktır.

Afganistan'da yapılan çalışmaların Fergana Vadisi’ndeki devletlerin yumuşak karınlarını hedef alacağını tahmin etmek yanlış olmayacaktır. ABD'nin Orta Asya'ya girişini kolaylaştıracak olan en makul seçenek Afganistan’la sınırdaş olan Özbekistan ve Tacikistan’dır.

ABD yalnızca devletlerarası veya bölgesel çatışmaları hedeflemeyecektir. Doğu Türkistan'da olduğu gibi bölgedeki İslam inancını kendi çıkarları çerçevesinde kullanmak için insanları çatışmaya yönlendirebilecektir. Bu kapsamda Taliban, El Kaide, DAEŞ veya benzer silahlı İslami Örgütlerin bölgedeki faaliyetleri ve beraberinde çatışmaların artması ABD'nin çıkarlarına hizmet edebilir.

Bölgedeki çatışmaları finanse edecek olan uyuşturucunun Afganistan'dan çıkarılmasında ve silah kaçakçılığın da kullanılan bir güzergâh ise Fergana Vadisi’dir.

ABD Afganistan'da bulunduğu süre içinde bölgede var olan milliyetçilik, dini inançlar ve uyuşturucu yetiştirilmesi, lojistiği ve ticareti hakkında yeterince bilgi sahibi olmuş ve kısmi kontrolünü tesis etmiştir. ABD'nin geçmişine bakıldığında Nikaragua gibi uyuşturucu ile bölgesel savaşları ve çatışmaları finanse ettiği yadsınır bir konu değildir. ABD bu edindiği bilgi ve tecrübeyi önümüzdeki dönemde bölgede kullanabilecektir.

Bölgedeki çatışmalar ABD’yi de memnun edecek ve bölgeye dolaylı veya uzun vadeli doğrudan müdahale olasılıkları söz konusu olabilecek, dolaylı veya doğrudan ABD barış masasında yer alabilecektir.

ABD'nin Orta Asya'daki mevcudiyeti Rusya ve Çin'i rahatsız edeceğinden ABD için en önemli kazanım olabilecektir.

Çin ve Fergana Vadisi;

Çin için Fergana Vadisi tarihi İpek Yolu’nun bölgeye açılan kapısıdır. Çin bu kapıyı kullanarak Avrupa'ya uzanan bir ticaret yoluna sahip olmak istemektedir. Çin devletini yolun yalnızca inşası değil, işletilmesi ve güvenliği de ilgilendirmektedir.

Bölgede olası bir demir yolu inşası güvenlik olmadığında Çin ekonomisine katkı sağlamayacaktır. Çin için bu bölgenin barış içinde olması ve Afganistan üzerinden Pakistan ve Hindistan'a açılan bir ticaret yolu olması önemlidir. Çin Orta Asya devletlerinden çok büyük miktarda gaz ve petrol alımına devam etmektedir.

Bölgedeki zengin maden yatakları ve su kaynakları nedeni ile bölge tarımda besin kaynağı olarak Çin ve bölge için önemlidir. Çin büyük enerji ihtiyacı içindedir ve bu bölgedeki enerji yataklarına ulaşımının kolaylaşması ülke için çok önemli olarak görülmektedir ve Çin'in ilgisini çekmektedir.

Çin devleti ABD'nin Fergana Vadisi ve Orta Asya'da konuşlanma isteğinin farkındadır ve bunun olması için Afganistan'ın basamak olarak kullanılacağı öngörebilir. ABD'nin çekilmesinden sonra Afganistan ile ekonomik ve askeri ilişkiler tesis etmek isteyeceğini, bu maksat ile Pakistan ile olan iyi ilişkilerini değerlendirebileceğini söyleyebiliriz.

Çin bölgede oluşacak ve kendisini etkileyecek çatışmalara karşılık olarak ekonomik gücünü kullanarak Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan ile ilişkilerini geliştirerek, muhtemel gelişmelere karşın ön almayı hedefleyebilir. Bilindiği üzere Kırgızistan'ın dış borcunun büyük kısmını Çin devletinin taşıdığı bir gerçek olarak ortada durmaktadır.
 
Rusya ve Fergana Vadisi;

Çin'in Avrasya Kıtalararası Demiryolu projesinde yer alan Kaşgar- Oş demiryolu hattı, bölgedeki ülkelerin yalnızca Moskova'ya değil aynı zamanda doğuya açılan kapısı olacaktır. Bu Moskova'ya olan bağımlılığın azalması anlamına gelebilir.

Taliban ve Rusya ilişkilerinin yeniden kurulabilmesi için ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi fırsat olarak görülebilir. Öte yandan İpek Demiryolu projesinin yapılmaması veya engellenmesi Rusya için önemli bir husus olarak değerlendirilebilir.

Moskova ABD'nin coğrafi olarak Afganistan üzerinden etnik yapı, milliyetçilik ve inançlar üzerinden Fergana Vadisi’ne ulaşmayı ve bu bölgede karmaşa yaratma arzusu olduğunu ve bu durumda bölge ülkelerinin, Çin ve Rusya'nın bu çatışmalardan kazançlı çıkmayacağını değerlendiriyor olabilir.

Ukrayna - Rusya problemine yeni sorun sahaları açmak Rusya devletini askeri ve ekonomik anlamda ABD'nin lehine olumsuz etkileyebilecektir.
 
Hindistan ve Fergana Vadisi;

Babür Hanı’nın tarihi olarak Fergana Vadisi’nden Hindistan'a gelişi nedeniyle bu bölgeye yakınlık duyan Hindistan’ın, aynı zamanda Keşmir sınır sorununda yer alan bölgesel politikalarını ve Çin'i etkileyecek olması nedeniyle bölgesel sorunlardan ve Çin devletinin politikalarından uzak kalması düşünülemez. Bölgede artması muhtemel terör örgütlerinden rahatsızlık duyacağından bu bölgenin kaos ortamına sürüklenmesi ve farklı örgütlerin kullanabileceği coğrafyaya dönüşmesi Hindistan'ı rahatsız edecektir.

Pakistan ve Taliban'ın gelecekte kurabileceği ilişki Hindistan'ı rahatsız edeceğinden Taliban karşıtı gruplara silah ve eğitim desteği vereceği tahmininde bulunulabilir.
 
Pakistan ve Fergana Vadisi;

Her ne kadar Amerika Afganistan'dan çekildiğini ilan etmiş olsa da 20 yıldır süregelen kurulu ilişkiler üzerinden bölgede operasyonlarını sürdüreceği tahmin edilmektedir. Bunu yapabilmek için Pakistan ve Kabil yakınlarında güvenli üslere ihtiyaç duyacağından bahsedebiliriz. Bu kapsamda Pakistan, Amerikan'ın Afganistan'a yapacağı operasyonlarda kullanması kuvvetle muhtemel üs talebine hayır demiştir.

Taliban'ın Afganistan'da güç kazanması ile Hindistan'ın bölgede etkinliğinin azalması ile birlikte Pakistan ile iyi ilişkileri olan Çin'in Afganistan'da dolaylı nüfuzunun artacağı ifade edilebilir.
 
İran ve Fergana Vadisi;

El Kaide ve Taliban ile yakın ilişkisi olan İran'ın, Afganistan'da oluşacak yeni döneme ilgisiz kalması düşünülemez. Fergana Vadisi’ne Şii inancının yayılması ve İran'ın etkinliğinin artması için çalışmalar yapmasının yanı sıra ABD'nin Afganistan ve Fergana Vadisi’nde yürüteceği operasyonların uzun vadede kendi ülkesine yansıyacağını bilerek bu bölgedeki yeni oyunda yerini almak için girişimlerde bulunacaktır.
 
Türkiye-Afganistan ve Fergana Vadisi;

Unutulmamalıdır ki, ülke güvenliği sınır hattından başlamaz. Türkiye'nin güvenliği batıda Bosna Hersek'ten doğuda ise Orta Asya'dan başlar.

ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin bir sonuç olmasının yanı sıra yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu görmek gerekir. ABD yeni dönemde bölgede başlayacak etnik, milliyetçi ve inanç temelli çatışmalarda vekâlet ve taşeron savaşları stratejilerini uygulayacak ve bölge gençlerinin farkında olmadan ABD çıkarları için ölmesini sağlamayı hedefleyecektir.

Bunun için Afganistan'a güvenli giriş ve çıkış sağlayacak, insan istihbaratı ve elektronik istihbarat için kullanılabilecek güvenli bir bölgeye ihtiyaç duyacaktır. Bunun bir hava limanı olması durumunda ise aynı zamanda vekâlet savaşında yer alan güçlere silah ve cephane taşınmasını sağlayabilecektir.

Öte yandan çıkacak çatışmalarda mağdur olacak kadın, çocuk ve yaşlılara yardım sağlamak için çalışacak STK'ların ülkeye emniyetle giriş ve çıkışını sağlayacak bir kapıya ihtiyaç duyulacaktır. STK'ların bir kısmının istihbarat kurumları adına rol aldığı dünyanın malumudur. STK'lar için güvenli kapı rolünü Kabil havalimanı üstlenebilecektir.

Bunun yanı sıra havalimanın güvenli olması ile diğer ülkelerin havayolu ile Afganistan'a yapacağı silah, insani yardım, askeri personel ve istihbarat personelinin intikali ve sevkiyatlar kontrol edilebileceği gibi, bu alandaki istihbaratın elde edilebilmesinde kolaylık sağlanabilecektir.

Tüm bu açıklamalara bakıldığında Kabil havalimanı ABD için gelecekteki operasyonlarda hayati önemde olacaktır.

Tüm bu olanakları ABD'ye sağlamak için bölgede görev alması için ABD ile Afganistan ve Fergana Vadisi politikalarımızın tam uyum içinde olması gerekir. Peki böyle bir durum söz konusu mudur? Şöyle ki;
  • Fergana Vadisi’ndeki Türkî Cumhuriyetler arasında çıkacak olası çatışmaların Türkiye'yi Türk Cumhuriyetlerle geçmişe dayanan ikili ilişkileri açısından olumsuz etkileyebileceği, Türkiye'nin yeni birçok taraflı sorunlu diplomasi sürecine iteceği,
 
  • Bölgede çatışması muhtemel tarafların Müslüman olması nedeniyle ülkemizin ve İslam ülkeleriyle ikili ilişkilerin olumsuz etkileneceği, bu çatışmalarda mezhep kökenli desteklerin devletlere verilmesi durumunda İslam dünyasında -Yemen örneğinde olduğu gibi- mezhepsel çatışmaların söz konusu olabileceği, (İran ve Suudi Arabistan)
 
  •  Taliban ve El Kaide'nin Türkiye'nin tarihi dostluğu olan Özbek ve diğer unsurların bölgelerine yapacağı saldırıların ülkemiz ilişki ve menfaatlerini olumsuz etkileyeceği,
 
  • Fergana Vadisi’nde olası bir çatışmanın Rusya ve Çin’i de etkileyeceğinden, Rusya ve Çin ile ilişkilerimize ve ülkemiz politikalarına olumsuz yansımaları olabileceği,

  • Doğrudan sorunumuz olmayan Hindistan ve Pakistan ile olan ilişkilerimizde yeni sorunsal pencereler açılabileceği ve İran ile de farklı politikalarla karşı karşıya gelmemizin ihtimal dahilinde olduğu,
değerlendirilebilir.

Tüm bu tespitler ışığında, ülkemiz Rusya ve Çin ile yeni sorunlarla karşılaşabileceğinden bunun yansımaları Suriye, Akdeniz, Ege, Kıbrıs ve Karadeniz politikalarına yansıyabilir, ülkemiz Uluslararası platformda yalnızlaşabilir.

Ülkelerin politikaları, etkileri ve sonuçları kısa, orta ve uzun vadeli etkiler oluşturur. ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi ile yeni ittifakların ve silahlı yapıların oluşacağı, bu yapıların çatışma alanında yer alacağı kısa vadede öngörülebilir. Sorunun Fergana Vadisi’ne taşınması orta vadede söz konusu olabilecektir. Bunun için öncelikle sıçrama tahtası olarak kullanılacak Afganistan'da karmaşa, kaos ve çatışma ortamını oluşturmak amaçlanacak sonrasında devreye ülkelerin ekonomik yatırımları, eğitim destekleri ve askeri anlaşmaları girecektir.

Ülkemiz Suriye, Libya ve Irak politikalarında başlangıçta ABD politikalarına uygun hareket etmiş ve gelinen noktada görülmüştür ki, sonuçları ülkemiz lehine olmamıştır. Ülkemiz birçok konuda ABD ile karşı karşıya gelmiş ve ABD'nin güncel çıkarlarına göre davranması sonucunda hasım ülke durumunda kalmış ve S-400 ve F-35 vb birçok konuda zarar gören ülke olmuştur.

ABD Afganistan'da ülkemize yönelik mevcut sempatiyi ve ülkemizin askeri gücünü kendi lehine kullanmak istemektedir. Ülkemiz askeri olarak bu alanda yer aldığında dış güvenlikten sorumlu olacak, içeride yürütülecek faaliyetlerden ise bihaber olabilecektir. Bunun yanı sıra güvenliğin ekonomik ve askeri yükünü de kuvvetle muhtemel Türkiye yüklenecektir.

Ülke içinde oluşacak çok taraflı yeni dengelerde, Karzai Havalimanı’nın önemi nedeniyle buraya yapılacak çeşitli saldırlar söz konusu olabilir. Bu saldırıların büyüklüğü, çeşitliliği ve orada olan birliklerin destekten yoksun kalması bazı riskler doğuracaktır.

Ülkelerin ve bölgenin dengeleri dikkate alındığında temel sorular ise şunlardır;
  • Ülkemizin ve ABD'nin Afganistan, Fergana Vadisi’ndeki politik çıkarları kısa ve uzun vadede tam uyumlu mudur?
 
  • Ülkemizin ve ABD'nin bölgesel politik çıkarları ve ülke ilişkileri ve dengeleri benzerlik göstermekte midir?
 
  • Ülkemiz ABD çıkarlarında Mehmetçiği sahaya sürecek ise ülkemizin hangi talebinin karşılanması veya hangi milli menfaati söz konusudur ?
 
  • Eğer Mehmetçiğin kanı dökülecek ise kimin çıkarı için Mehmetçik toprağa düşecektir?
 
Mehmetçiğin, yalnızca Türkiye'nin ve Barışın Askeri olduğu unutulmamalıdır.

Saygılarımla

Fikret GÜZELLER