(gtag.js)
Siyasette liderin bireylerden farklı amaçları olabilir. Bireylerin, seçmen kitlelerinin farklı amaç ve beklentileri seçim sürecinde ağırlık merkezi ile ilişkili olarak seçim sonuçlarını etkilemektedir. Bu durumda lider amaç farklılıklarının neden ve sonuçlarını anlatarak seçmenleri ikna etmeye çalışmak yerine verinin işine gelen bir parçasını veya yalanı vasıta olarak kullanabilmektedir.
Tamamen yalanı kullanmak rakiplere müfteri, yalancı gibi tabirleri lidere karşı kullanma fırsatı vermektedir. Bir diğer yöntem ise bir bilgi bütününün içinde liderin işine yarayan doğru veriyi öne çıkararak, tezlerine taban yapması ve bu veri üzerinden konuşmalarını yapmasıdır.
Bu tekniğin kullanılması durumunda rakipler bütünün diğer parçalarını ele almak, sonuçlarını ve olumsuz yönlerini seçmene anlatmak için daha çok çaba sarf etmek zorunda kalmaktadır. bu durumda tartışma konusunun başlıkları genişleyecek ve anlatım için ihtiyaç duyulan süre ve kitlelere ulaşma ihtiyacı artacaktır.
Doğru parçayı kullanması ile yalan söylememektedir. Kişinin amacına uygun olan, işine gelen, doğru veriyi içeren parçayı seçmesi ve mesajlarda doğru verinin kullanılması liderin güvenirliğini artıracaktır. Öte yandan rakipler basın, radyo ve televizyonda genişleyen konunun parçaları üzerinden bütünü oluşturacak biçimde fikirlerini ifade etmek için yeterli zaman ve kitlelere ulaşma fırsatı bulamayacaklarından, gerçeği kitlelere aktaramayacaklardır. Analitik yaklaşımla bütünün en uygun parçasının kullanımı ile lider gündemi belirleyen ve inisiyatifi elinde tutan olacaktır.
Siyasette, yönetimde makyavelist bir yaklaşımla yalanla veya verinin doğru parçası ile kitleleri ikna edebilir. Burada önemli olan liderin niyetidir. Liderin niyeti iki amaç başlığı altında sınıflandırılabilir. İlk olarak temel olarak toplumun genel çıkarını ikinci olarak ise kişisel çıkarlarını amaç olarak belirleyebilir. Liderin niyetinde toplumun genel iyiliği söz konusu ise lider yalanı kullandıktan sonra paternalist bir yaklaşımla ifade ettiğinin tam tersini yapabilmektedir.
Günümüzde siyasi liderlerin bir kısmının yalanı kendi çıkarları için söyledikleri ve temel amaçlarının demokrasi yoluyla güce ulaşmak olduğu toplumların genel kabul ettiği kanaattir. Aslında liderin yalanı kullanması ve kitlelerin yalan olduğunu bilerek, lidere bağlılıklarını sürdürmesi toplumsal yozlaşmaya neden olmaktadır.
Asıl büyük tehlike; yalanı kullananın insan olarak kendi yalanlarına inanması ve karar süreçlerin de bu değerleri, inancı yaygın olarak kullanmasıdır. Bu durumda yalan tek bir veri olmaktan çıkarak kararlara temel teşkil ettiğinden yalan daha fazla yaygınlaşmakta ve etkisi artmaktadır. Yalanın temel teşkil ettiği kararlar ise doğru olmadığından ülke ve milletin güvenliği risk altına girmektedir.
Liderin yalan söylediği rakipleri tarafından dile getirildiğinde, takipçileri güven duygusuna bağlı olarak söylenenin yalan olduğunu kabul etmemekte veya kişisel çıkarları, beklentileri olduğu için analitik yaklaşımla sunulan bilgiyi tam kabul etmekte veya yalanı yok saymaktadırlar.
Aldatmanın ilk adımı dikkat ve ilgiyi çekmektir. İkinci adımı kitlelere mesajı aktarmaktır. Aktarılan mesajın kitleler üzerindeki etkisi tahmin edildikten veya etkisi ölçümlendikten sonra Üçüncü adımda aktarılan mesaj yeni doğru veri veya yeni yalanlar ile beslenerek yalanın güçlenmesi ve konunun daha geniş kapsama taşınması sağlanır.
Yalan temalı temel mesajların yeni veriler ile sürekliliği sağlanarak bireylerin konuyu sorgulamasının önüne geçilmesi ve konunun karmaşıklaştırılması amaçlanır. Bilgi kirliliği ile zihinler karıştırılır. Bilgi akışından beklenen bir diğer amaç ise mesajların sorgulanmadan kabulü ve takipçilerin bu veri ve bilgileri kullanarak liderin avukatlığını yapmasıdır. Bir seçmen tarafından çok ağızdan mesajların tekrarlanması ile zehirli mesajların yaygınlaşmasını sağlanacaktır.
Kitlelerin konuyu sorgulamaya başlaması veya rakiplerin bütünü göstermeye başlaması, inisiyatifin rakiplerin eline geçmesi anlamı taşır. Halkın bir konuda bütünü görmesi, liderin güvenirliği için olumsuz etki oluşturma riski taşır. Bu durumunda; lider yeni bir gündem oluşturarak, yeni tartışma konuları açarak, siyasi tartışmayı başka alanlara taşınır ve inisiyatif tekrar ele geçirilir.
Lider muhalefet veya kitleler tarafından çok sıkıştırıldığında uygulayabileceği yöntemler şunlardır. İlk adımda sessiz kalarak, sorulara hiç cevap vermeyerek, konuyu yok sayabilir. Kendi belirlediği gündeme bağlı kalmayı tercih edebilir.
İkinci yöntem suçlama tekniğinde iki taktik kullanılabilir. a)Bilginin bir işine gelen parçasının kullanımı veya b) düşmanlaştırma ve ötekileştirme taktiğinin kullanılmasıdır.
Bütünün doğru parçasının kullanımı ile haklılık ve hizmet üretildiği tezi ile sert bir savunma ve karşı tarafı beceriksizlik ve bilmezlikle suçlamak mümkündür. Suçlama taktiğinde ise suçu bir başkasına atabileceği gibi rakiplerini, dış güçleri veya taraflardan birini suçlayabilir. Düşmanlaştırma, ötekileştirme yaklaşımı ile inisiyatifi tekrar ele geçirmek için çaba gösterebilir. Yalanı veya işine gelen veriyi kullanan lider için en iyi savunma taarruzdur. Yeni düşmanlar yaratmak ve kitlelerin duygularını öfkelerini hedef göstererek yönlendirmek, liderin güvenirliğini artırırken aynı zamanda kendi kitlesini bir arada tutmasını sağlar.
Üçüncü yöntemde ise "ben hatalıyım, aldatıldım, kandırıldım" diyerek kitlelerin gözünde mağdur rolünü benimseyebilir. Mağdur olduğuna inandırmak, kitlelerin merhametine ve geçmişteki başarılarının arkasına aldatılmasını saklamak, kitleler tarafından genel olarak kabul görmektedir.
Dördüncü yöntemde ise kendi hatasını kabul eden, "Herkes hata yapar" veya "Allah af etsin" yaklaşımı topluma büyüklük, erdem olarak sunularak güvenirliğin devamı hedeflenmektedir. Bu tekniklerin farklı zamanlarda kullanılması ile aynı konuda karma yöntemler uygulanması yaygın olarak görülen bir yaklaşımdır.
Tekniklerin biri lider tarafından uygulanırken, diğer teknikler sosyal medya veya televizyon kanallarında aynı çizgideki kişiler tarafından kullanılması ile liderin inisayitifi ele geçirmesi ve gündemi yeniden belirlenmesi sağlanmaktadır.
Bu konuyu teoriden yaşama taşımak için Başkan Trump'ın Korona konusundaki açıklamalarından bir kısmını inceleyelim. Bu açıklamaları farkı zamanlarda devamlı tekrar eden biçimde yaparak Trump temel yalanını beslemeye devam etmiş ve Korona konusunu sürekli genişletmiştir. Mesajların içeriğine bakıldığında kapsamın nasıl genişletildiği anlaşılacaktır. Başkanın kullandığı tekniklerden biri olarak gerçeği çok yazan basını ise suçladığı, istediği veriyi seçtiği, işine geleni söylediği ve yalanı kullanmaktan çekinmediği yaşamdan alınmış örneklerden anlaşılacaktır.
Trump 7 Şubat 2020 tarihinde, Koronavirüs, "Nisan ayından itibaren başlayacak sıcak havanın etkisi ile virüsün olumsuz etkilerini azalacaktır dedi." Ama hiçbir zaman havanın hastalık üzerinde azaltıcı etkisi olmadı.
20 Şubat 2020 tarihinde Korona virüs görev gücü üyelerine yaptığı konuşmada Korona virüsün grip ile benzer olduğunu ve tamamen kontrol altında olduğunu ifade etti. Bu konuşma Amerikan halkına yaşam tarzlarında değişiklik yapmamaları gerektiğini düşündürdü. Sonuç olarak bir yıl içinde 380 000 bin Amerikalı yaşamını yitirdi.
4 Temmuz 2020'de Trump Korona virüs vakalarının %99'nun zararsız olduğunu söyledi. Bir başka toplantıda çocukların savunma sisteminin Korona virüsüne karşı bağışıklık sağladığını ifade etti. Bir basın açıklamasında dünyada en az ölüm oranın Amerika olduğunu söyledi. Gerçekte Büyük insanların ölümleri ve çocuk ölümleri ile çocukların savunma sisteminin olmadığı görüldü.
27 Ağustos'ta Trump ikinci Dünya savaşından bu yana en büyük sağlık seferberliğini Kovit 19 karşı başlattığını ve en gelişmiş test sistemlerinden sahip olduklarını söyledi. Hastalığın büyük bir ekonomik daralmaya neden olmadığını 9 milyon yeni istihdam alanı açıldığını söyledi. Gerçekte hasatlık başladığında şubat ve Nisan dönemlerinde 20 milyon insan işini kaybetti. Mayıstan Temmuz ayına 9 milyon insan iş sahibi oldu. Bu örnekte Trump veriden işine gelen kısmı alarak kullanmaktadır.
Bir başka açıklamasında seçim öncesinde medyanın korkuları körüklediğini vurguladı. Defalarca çok yakında olacağını söyledi ve tarih verdi. Bir açıklamasında seçim tarihine kadar aşının kullanıma başlanacağını açıkladı. Ancak aşı kullanıma geçmedi ve söylediklerinin doğru olmadığı daha sonra anlaşıldı.
Rakipleri ve farklı bilim çevreleri yeni veriler ortaya koyarak söylediklerini sorgulatmaya başlamaları durumunda maske, immune sistem gibi birçok alanda yeni yalanlara başvurmuştur. Bu şekilde kendi yalanlarını beslemeye devam etmiştir.
Trump'ın farklı tarihlerde yaptığı bu açıklamalara baktığımızda yalanı veya işine gelen veriyi kullandığını görüyoruz. Yalanı ortaya koyduktan sonra yalanı beslemek için yeni yalanlar ve veriler sürekli gündeme sürülmüştür.
Trump seçim stratejisini güvenlik ve ekonomi üzerine kurmuşken, Korona gündem olduğu için stratejileri yeniden yapılandırmak zorunda kalmış ve korona virüs konusunu küçülterek ve endişeleri azaltarak kendisine karşı olan güveni sürdürme çabasını göstermiştir. Bu dönemde yapılan anketler korona nedeni ile başkana olan güvenin azaldığını ortaya koymuştur.
Burada sorgulanması gereken konu; yalanlar mı Başkana duyulan güveni olumsuz etkilemiştir veya hastalığın kişisel yaşamı tehdit etmesi mi Başkana olan güveni olumsuz etkilemiştir?
Trump'ın yalanı kullanma niyeti; sizce kişisel amaçlarına veya toplumsal amaçlarına bağlı olarak mı seçilmiştir.
Liderin yalanları kullanarak Başkan Trump itibarını veya Başkanlık Koltuğunu mu? Korumaya çalışmıştır.
Lider bir insandır, yalan ise her insanın dilinde ve hayatındadır.
Yazıyı okuduktan sonra Korona virüs konusunda ülkemizde yapılan açıklamaları, yaşananları, kronolojik sıra ile ele alarak yazıda anlatılan teknikler kapsamında yorumlayınız.
Saygılarımla
Fikret GÜZELLER
Kaynak
https://www.theatlantic.com/politics/archive/2020/11/trumps-lies-about-coronavirus/608647/
https://edition.cnn.com/2021/01/16/politics/fact-check-dale-top-15-donald-trump-lies/index.html